17 Eylül 2014 Çarşamba

hissedememek

Müthiş bir uğultu ve koşturma içinde kendimi unutmaya çalışıyorum. Çöp ev gibi zihnim. Tıkış tıkış, toz, küf, pas içinde. Kepenkleri inik odalarda saklı olan ne? Kendimle başbaşa kalmak mı yoksa beni korkutan?

Yalnızlıktan ne kadar kaçarsam kaçayım, içimde gece yarıları ter içinde uyanıp başını dayayacak sıcak, güvenilir bir göğüs arayan korkmuş, susamış bir çocuk olacak. Yalnızlıktan kaçtıkça başka türden bir yalnızlığın kollarına atılıyorum. başka tenlerde de bir sey hissedememek. Tenimde tek hissettiğim japon fenerinden sızan kirli beyaz ışık.

her geçen gün farkediyorum, ben olmayacağım gittiğim o yerlerde, aynadaki suretim olacak hep...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder