26 Şubat 2014 Çarşamba

Hay Kompleksinize...

Zihinsel gelişim süreci fasulye bitkisiyle benzeş olan ve evrimsel olarak insana ulaşmasına tanrının mucizesi dışında başka açıklama yapamayacağım nefes alıp, konuşabilen canlılar etrafta gittikçe artmaya başladılar... Başladılar da hepsi mi beni bulur? Seçilmiş insan olmadığımdan emin olduğumdan, hepsi de mi beni buluyor demekten de yorulduğumdan olsa gerek, sayılarının  arttığını sonucuna vardım...


Bu yaratıklar çeşitli vesilelerle evrime olan inancımı sarsıyorlar. Bugünlerde ise başıma gelen bu bu yaratıkların kendi kapladıkları alandan daha büyük kompleksleri... Basit bir hayat yaşıyor olmayı garipseyerek, her konuşmada ne kadar komplike, entelektüel olmayı kafamıza kakma çabalarından derin bir kusma hissi geldi...

En basit sohbetlerde sadece “yok” ya da “bilmiyorum dememek için verilen cevaplar; onları cevap otomasyonuna dönüştürmüş...

Araban var mı? - Geçen ay sattım.

Sevgilin var mı? - Yeni ayrıldım.

Oraya nasıl gideceksin? - Ben bulurum.

Bu filmi izledin mi? - Eleştirmenler tavsiye etmiyor o filmi.

Hiç yurt dışına çıktın mı? - Önümüzdeki yaz Malta Adası’na gidiyoruz arkadaşlarla.

Etmeyin yaa... tamam çok önemlisinizdir de bizim gözümüze bu kadar sokmayın…

Evet / Hayır şeklinde cevaplanabilecek sorulara verilen bu tür yanıtları duyunca gülmemek için zor duruyorum. Tabii ağızlarının ortasına kürekle de vurasım geliyor sayıları biraz attı mı... 

Etmeyin gözünüzü sevdiklerim... Değerinizden bir parça kaybetmeyin.  üç beş günlük hayat... 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder