9 Ocak 2014 Perşembe

bu hayattan bazı şeyler öğrendim...

Uzanıyordum. Üstümü örtecek kimse yoktu. Üşüyordum. Saçmalıklar üzerime yapışmış silkelenmişim ama gitmemişler.
Beklemek sıkıcı. Yalnızlık böyle bir şey ararsın ama saçlarına dokunan kimse olmaz. Gitmek istersin ama zaten gitsen de değişen bir şey yoktur.
Kaçtığın bazen insanlar mı kendin misin aradaki ince çizgiyi çözemezsin.
hayatta öğrendiklerini gözden geçirirsin...
ben bu gece öyle yaptım işte;

bir makama gelip adam olduğunu zannedenlere yüksek sesle "hassiktir" denmesi gerektiğini,
yoksa o koltutaki zerzevatın kendini nimetten sanarak hıyarlığına bakmadan adamlık dersi vermesini izlemek zorunda kalındığını...

adam ya da kadın farketmez biri yardım istediğinde işini halettirene kadar kıçından ayrılmaıp sonrasında bir teşekkür etmeyi bile çokgördüğünü...

karın yada sevgilin bile olsa yaptığın fedakarlıkların değil de yaptığın dallamalıkların çetelesinin tutulduğunu....

kimseye gereğinden fazla değer vermemek gerektiğini, sonuçta yatağa uzunıp gözlerini karanlık tavana diktiğinde, en çok onların canını yaktığını...

intikam, her ne kadar kötüdür deseler de unutmamanın lazım olduğunu. gerektiğinde can yakmanın elzem olduğunu...

uzar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder