18 Ocak 2014 Cumartesi

cehenneme hoş geldin

Bana da saçma geliyor, ellerim yüzüne tırmandıkça içimde başlayan yükseklik korkusu. yolunu kaybeden birkaç parmağımın ; o anda teninde bıraktığı izler... ellerimin tenine olan sabıka kaydı.
Bunları düşünüyordum, saat sabahın 6'sı. Şehir iç kanamaları olurdu bu saatlerde. ben uyanıp seni izlerdim. bir kadın, tüm cinse adını veren kadının, göğüs uçlarına geceliği dokunurdu. ki o çiçekli kokusu olan göğüsleriyle emzirecek bir gün çocuğunu.
Elleri benzerdi mevsimlere, soğuktu bu aylar ellerinin uzaklığı yüzünden, tenimi sıkı giyin dedim. üşütme... Bu mevsimlerde; anason vuruyordu tüm gidemediğimiz deniz kıyılarına.
Bilmem kaçıncı Dünya savaşından mağlup çıkmış gibiydi gözlerin biraz savunmasız, biraz direnişçi. daha çok yorgun ve güvensiz...
Benim ise teninle münasebetim; zenci bir kölenin jazz söylemesi gibiydi... biraz melodik, daha çok haykırış... sanki geceleri dudaklarına yasak koyuyordu kelebekler, sanki göbeğin bedeninin yapım aşamasını tamamlayamayan birinin pes etmişliğinin kanıtı. (ki bir çokları tanrı diyor)
hepimiz biliyoruz, çivisi çıkınca her şeyin ;
bugün ne yapsam telaşını yaşayamadığı için ateist olacak, sonunda bütün peygamberlerin Sırat Köprüsünden aşağıya bakacakları gün gelecek.
 Sonrası laf aramızda : ''cehenneme hoş geldin''

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder