23 Ocak 2014 Perşembe

yazmak gürültü yapmanın başka bir yolu

dudaklarımı geceye yapıştırıp, hikayelerin gerçek, hakikatlerin masal olduğu saatlerde yazarım genelde. havanın kararıp, rakının beyazlaştığı vakitlerde yine yazarım.
yaklaşmanın aslında uzaklaşmanın bir oyunu olduğunu anladığımda yazamam. biliyorum denedim yazmayı öyle zamanlarda. zorladım hatta kendimi... bakmaktan bahsederim, tanımadığım sana bakmaktan ve yine sonra yere düşen beyazlığı göremiyorum derim.
 okuduğum şiirleri başka kimlerin okuduğunu merak ederim ama öğrenmek istemem. aşık olursam ona diye korkarım... benim gördüğümü görmezse diye de korkarım... onun gördüğünü görmüyorsam diye de korkarım...
  sonra yine de merak ederim, başka kimlerin okuduğunu. sevdiklerim okusun isterim. korkumla beraber yüzleşecek omuzdaşlar edinirim belki...
kim okur?
tanrı şiir okur mu?
bir ihtimal deyip gülerim… derin bir keşke derim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder