“Dehanın
10'da 1'i yetenek 10'da 9'u da çalışmaktır.”
Albert
Einstein
Yetenek
: a. 1. Bir
kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet,
istidat. 2. Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan
gelen güç, kapasite. 3. eğt.
Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır.
4. eğt. Dışarıdan
gelen etkiyi alabilme gücü.
TDK Güncel Türkçe Sözlük
Yeteneğin
bir tanımı kişinin beli bir eyleme karşı doğasında olan
yatkınlık, o eylemi yapmaya yarayan özelliklerin işlenmeye,
gelişmeye uygun olması şeklinde yapılabilir. Ancak sanatsal
yeteneğin tanımı konusunda okuldan okula fark olduğunu söylemek
yanlış olmaz.
Bir
sanatçının yetenekli adledilmesiyle sanat eğitimine yeni başlamış
birinin yeteneğinin onaylanması arasında fark olacağı
ortadadır.
Sahne
(gösteri) sanatları eğitimi veren okullara giriş sınavlarında
adayların test sorularını yanıtlayarak ya da yazarak değil,
bizzat jürinin karşısına çıkarak o kurumdaki eğitim verenlere
bu işe yatkın olup olmadıklarını göstermeleri gerekiyor.
Türkiye'de ve dünyada gösteri sanatları eğitimine ilk adım
atılırken uygulanan bu işlem genç adaylar için sahne
sanatlarının ışıklı dünyasının ardındaki gerçek, gergin,
bitmez tükenmez bekleyişle geçen ilk karşılaşma.
Yetenek
sınavı diye adlandırılıyor bu sınavlar. Adayların yetenekli
olup olmadıklarına o kurumdaki öğretmenler karar veriyor. Kişinin
malzemesindeki sınırlar ve olanaklar göz önünde bulundurularak
adayın bu mesleği yapıp yapamayacağına karar veriliyor.
Yetenek
çocuklarda ve gençlerde kendini daha çok o eyleme olan ilgiyle
veya çocuğun o alanda gösterdiği normalin üzerinde kavrama ve
uygulamadaki kolaylıkla belli eder. Aileye düşen, çocuğu
sıkmadan ona yeteneklerini keşfedeceği alanı sağlamaktır. Bu,
hem çocuğun hem de onunla ilişkide onların uzun vadede mutluluğu
için önemlidir. Ancak çocuklar ve gençler yeteneklerini ortaya
çıkarıp geliştirecekleri aile veya okul ortamından gelmemişlerse
üzeri örtülmüş, ürkek yetenekleriyle tekrar bağ kurmak için
sınava büyük bir korku ve güvensizlikle giriyor olabilirler. Bu
yüzden sağlıksız aile şartları, imkansızlıklar ya da baskıcı
eğitim ortamında büyümüş gençlerin saklanmış yeteneklerini,
gerçek potansiyellerini okumak ve değerlendirmek çok hassas bir
iştir.
Şu
unutumamalıdır ki yetenek sanatçı olmak için gereken
malzemelerden yalnızca biridir. Bilgi ve tecrübenin de eklenmesiyle
yeteneğin yetkinlikle birleşmesi gerekecektir sanatta “-çı”
ekini alabilmek için.
Sanatı
bilimden ayıran özelliklerden biri siyahla beyazın arasındaki
renkleri ve henüz açıklanmamış olanı soyut olarak anlatma
özgürlüğüdür. Yeteneği sabit, değişmez şekilde tanımlamak
yeteneğin sınırlarına haksızlık olur. Çünkü yetenek içinde
bulunduğu çevrenin etkisiyle sinmiş ya da saklanmış olabilir.
Yeteneği hareketsiz değil, devingen ve yaşayan bir olgu olarak
değerlendiriyorum. Açılan, büyüyen ya da kapanıp daralan.
Yeteneği olan kişilerin doğru eğitim ve çok çalışmayla
seçtikleri dalda yetkin bir sanatçı olma ihtimalleri çok
yüksektir. Yetenek, çevreyle, olanaklarla, doğru eğitimle,
bilgiyle, tecrübeyle, emekle, ahlakla, kültürle, cesaretle,
güvenle ve diğer karakter özellikleriyle şekil alır. Ve er ne
yaşta olursa olsun yetenekli olan kişinin görevi yeteneğini
geliştirecek doğru bilgiye ulaşmanın yollarını aramaktır.
Çünkü
yetenekler, evrenin kişinin içine sakladığı hazinelerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder