3 Ocak 2014 Cuma

ÇOCUK ve GENÇLERDE SANATSAL YETENEK

Dehanın 10'da 1'i yetenek 10'da 9'u da çalışmaktır.”
Albert Einstein

Yetenek : a. 1. Bir kimsenin bir şeyi anlama veya yapabilme niteliği, kabiliyet, istidat. 2. Bir duruma uyma konusunda organizmada bulunan ve doğuştan gelen güç, kapasite. 3. eğt. Kişinin kalıtıma dayanan ve öğrenmesini çerçeveleyen sınır. 4. eğt. Dışarıdan gelen etkiyi alabilme gücü.
TDK Güncel Türkçe Sözlük


Yeteneğin bir tanımı kişinin beli bir eyleme karşı doğasında olan yatkınlık, o eylemi yapmaya yarayan özelliklerin işlenmeye, gelişmeye uygun olması şeklinde yapılabilir. Ancak sanatsal yeteneğin tanımı konusunda okuldan okula fark olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Bir sanatçının yetenekli adledilmesiyle sanat eğitimine yeni başlamış birinin yeteneğinin onaylanması arasında fark olacağı ortadadır.
Sahne (gösteri) sanatları eğitimi veren okullara giriş sınavlarında adayların test sorularını yanıtlayarak ya da yazarak değil, bizzat jürinin karşısına çıkarak o kurumdaki eğitim verenlere bu işe yatkın olup olmadıklarını göstermeleri gerekiyor. Türkiye'de ve dünyada gösteri sanatları eğitimine ilk adım atılırken uygulanan bu işlem genç adaylar için sahne sanatlarının ışıklı dünyasının ardındaki gerçek, gergin, bitmez tükenmez bekleyişle geçen ilk karşılaşma.
Yetenek sınavı diye adlandırılıyor bu sınavlar. Adayların yetenekli olup olmadıklarına o kurumdaki öğretmenler karar veriyor. Kişinin malzemesindeki sınırlar ve olanaklar göz önünde bulundurularak adayın bu mesleği yapıp yapamayacağına karar veriliyor.
Yetenek çocuklarda ve gençlerde kendini daha çok o eyleme olan ilgiyle veya çocuğun o alanda gösterdiği normalin üzerinde kavrama ve uygulamadaki kolaylıkla belli eder. Aileye düşen, çocuğu sıkmadan ona yeteneklerini keşfedeceği alanı sağlamaktır. Bu, hem çocuğun hem de onunla ilişkide onların uzun vadede mutluluğu için önemlidir. Ancak çocuklar ve gençler yeteneklerini ortaya çıkarıp geliştirecekleri aile veya okul ortamından gelmemişlerse üzeri örtülmüş, ürkek yetenekleriyle tekrar bağ kurmak için sınava büyük bir korku ve güvensizlikle giriyor olabilirler. Bu yüzden sağlıksız aile şartları, imkansızlıklar ya da baskıcı eğitim ortamında büyümüş gençlerin saklanmış yeteneklerini, gerçek potansiyellerini okumak ve değerlendirmek çok hassas bir iştir.

Şu unutumamalıdır ki yetenek sanatçı olmak için gereken malzemelerden yalnızca biridir. Bilgi ve tecrübenin de eklenmesiyle yeteneğin yetkinlikle birleşmesi gerekecektir sanatta “-çı” ekini alabilmek için.
Sanatı bilimden ayıran özelliklerden biri siyahla beyazın arasındaki renkleri ve henüz açıklanmamış olanı soyut olarak anlatma özgürlüğüdür. Yeteneği sabit, değişmez şekilde tanımlamak yeteneğin sınırlarına haksızlık olur. Çünkü yetenek içinde bulunduğu çevrenin etkisiyle sinmiş ya da saklanmış olabilir. Yeteneği hareketsiz değil, devingen ve yaşayan bir olgu olarak değerlendiriyorum. Açılan, büyüyen ya da kapanıp daralan. Yeteneği olan kişilerin doğru eğitim ve çok çalışmayla seçtikleri dalda yetkin bir sanatçı olma ihtimalleri çok yüksektir. Yetenek, çevreyle, olanaklarla, doğru eğitimle, bilgiyle, tecrübeyle, emekle, ahlakla, kültürle, cesaretle, güvenle ve diğer karakter özellikleriyle şekil alır. Ve er ne yaşta olursa olsun yetenekli olan kişinin görevi yeteneğini geliştirecek doğru bilgiye ulaşmanın yollarını aramaktır. Çünkü yetenekler, evrenin kişinin içine sakladığı hazinelerdir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder